Yeni hukuk ve demokrasi kahramanımız vatana millete hayırlı olsun!
Kim mi? Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan!
Dünden beri Türkiye AYM Başkanı Arslan’ın Anayasa Mahkemesi’ne Erdoğan’ın yeni seçtiği üye olan Yılmaz Akçil için düzenlenen yemin töreninde yaptığı konuşmayı konuşuyor.
Zühtü Arslan, Erdoğan’ın da bulunduğu salonda “Elbette AYM’nin kararlarını ve Anayasa hükümlerine ilişkin yorumunu beğenmeyebiliriz. Ancak bir hukuk devletinde katılmasak da bu kararlara uyulması Anayasal bir zorunluluktur.” demişti.
Erdoğan’a Anayasa’yı, hukuku ve demokrasiyi hatırlatan bu konuşmadan sonra özellikle muhalif cephede bir Zühtü Arslan güzellemesi başladı gidiyor. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Zühtü Arslan’ı “Erdoğan’ın gözünün içine baka baka Anayasa’nın üstünlüğünü tarif ettiği için” tebrik etti.
“Bunda ne var?” diye mi düşünüyorsunuz? Meseleyi biraz açalım o vakit.
Zühtü Arslan, her şeyden önce bir AKP bürokratı. 2001 yılında bir süre AİHM’de çalışmış, sonrasını AYM sitesindeki özgeçmişinden takip edelim:
Polis Akademisi Başkanlığı’na atandığı 2009 yılına kadar Bilkent ve Başkent üniversitelerinde derslere girmiş. 2009’da Polis Akademisi Başkanlığı’na atanmasıyla AKP’li bürokrat dönemi başlıyor.
Açılım sürecinin en hızlı günlerinde Polis Akademisi Başkanlığına atanan Zühtü Arslan, sonrasında karşımıza AKP’nin “akil adamı” olarak çıkmış, protestoların ve eleştirilerin odağında yer almıştı.
Erdoğan tarafından 17 Nisan 2012 tarihinde AYM üyeliğine atanmış, 2015 yılında da AYM’ye başkan seçilmişti.
AYM’de 12 yıllık bir mesaisi olan Zühtü Arslan, bugüne kadar AKP’nin Anayasa’yı çiğnemesine kaç kez itiraz etmiştir? Benim dünkü konuşma dışında hatırladığım yok da…
Kaldı ki, kendisinin sicili de bu konuda pek temiz değil. Örneğin AİHM kararları, Türkiye için bağlayıcı ve bu durum Anayasa’da da açıkça belirtilmiş. Yani Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre AİHM kararları Türkiye için bağlayıcı.
Nasıl ki AYM kararları Türkiye için uyulması gereken karalardır, AİHM kararları da öyledir. AYM kararlarına uymanın zorunluluğundan bahseden Zühtü Arslan, daha yakın bir zamanda, geçtiğimiz yılın ekim ayında AİHM’in bir kararını beğenmediğini söylemişti.
Peki bu durumda AİHM kararlarına uyulmasını zorunlu tutan Anayasayı çiğneyen Zühtü Arslan olmuyor mu?
Peki bizim muhalefetimiz Zühtü Arslan’ı neden tebrik ediyor?
Zühtü Arslan’ın görevde bulunduğu 12 yıl içerisinde AKP kaç kez Anayasa’yı çiğnedi, Zühtü Arslan’ın sesi çıkmadı.
AKP yargısı kaç kez AYM kararlarını hiçe saydı, Zühtü Arslan’ın sesi çıkmadı.
Şimdi görev süresinin dolmasına iki ay kalmış, AKP’ye Anayasa’yı hatırlatıyor! Bizim muhalefet de tutmuş adamı alkışlıyor.
Bu durum muhalefetin acınası durumunu ortaya koymaktadır. Can Atalay ile ilgili CHP, “Anayasaya saygı” mitingi yapacaktı ne oldu? Koca bir hiç! İnsanda biraz utanma olur. Kendiniz bir şey yapamıyorsunuz, sonra çıkıp Zühtü Arslan’ın arkasına saklanıyorsunuz.
Hatırlayın, eski AYM Başkanı Haşim Kılıç da böyleydi. Yıllarca üç maymunu oynadı, AKP’nin hukuku ayaklar altına almasını seyretti, görev süresinin bitmesine yakın hukuku, demokrasiyi hatırladı. O da bir anda hukuk kahramanı ilan edilmişti. Bugün ismini hatırlayan yok.
Zühtü Arslan’ın da görev süresi 17 Nisan’da doluyor. O da selefi Haşim Kılıç gibi yıllarca AKP’nin hukuku çiğnemesini izledi ve giderayak Anayasa’yı hatırladı. Bizim muhalefet de bu adamlara çok matah insanlarmış gibi alkış tutuyor. Çünkü kendilerinin Anayasa’yı savunmak adına yaptıkları hiçbir şey yok.