BirGün yazarı Ateş İlyas Başsoy, dün “İktidar olmak isteyen muhalefet ne yapar?” başlıklı bir yazı yazdı. Ancak yazı okunduğunda tam tersi bir sonuç çıkıyor; yani Başsoy’un yazısı aslında iktidar olmak istemeyen bir muhalefetin neler yapacağını madde madde vermiş.
Nasıl mı? Aslında Ateş İlyas Başsoy’un yazısında yer alan maddeleri alt alta yazmak bile ne demek istediğimizi anlatmaya yeter.
1 – Hesap soracağız deme.
2 – Beşli çeteyi yargılayacağız deme.
3 – Kendine “Bay Kemal” deme.
4 – Dış siyasette muhalefet gibi değil, iktidar gibi konuş.
5 – Kürt demekten korkma.
6 – Suriyelileri yollarsan, siyasetsiz seçmen kimi sömürecek?
Yukarıda belirttiğim gibi bunlar, Ateş İlyas Başsoy’un, her ne kadar yazının başlığında “muhalefet” geçiyorsa da bu maddelerden muhatabın CHP olduğu anlaşılıyor, seçimi kazanmak için sunduğu stratejinin ana hatlarını oluşturuyor.
Yazının bu kısmında Ateş İlyas Başsoy kim, ondan bahsedelim. Ateş İlyas Başsoy, BirGün yazarlığı dışında asıl iletişimci olarak biliniyor. Hatta reklamcı ve CHP’nin seçim kampanyalarını yürütmüş. Şimdi içinizden “CHP’nin neden seçim kazanamadığı anlaşıldı” dediğinizi duyar gibiyim.
***
Neyse, biz yine Başsoy’un önerilerine dönelim ve madde madde ayrıntılarıyla inceleyelim. İlk maddemiz “hesap soracağım deme”! Neden derseniz, Ateş İlyas Başsoy’a göre hesap soramazmış. Belki %70 oy alırsa olurmuş ama kılpayı kazanılan bir seçimde bu mümkün olmazmış. Ateş İlyas Başsoy anlaşılan muhalefetin seçimi kazanacağına inanmıyor. Kazansa bile en fazla bir iki puanla kazanır gibi bir “iyimserlik” içinde. Ben CHP’nin yerinde olsam seçim kampanyalarımı daha olumlu düşünen birine teslim ederim.
Seçimlere katılmayan devrimci bir parti “hesap soracağız” diyebilirmiş ama “meclis muhalefeti” bunu diyemezmiş. Oldu, hem CHP’nin seçim kampanyalarından dünyanın parasını kazan hem de CHP’yi “düzen partisi”, “bundan devrimci bir alternatif çıkmaz” diye beğenme!
***
İkinci maddemiz “Beşli çeteyi yargılayacağız deme”. Aslında bu maddenin altında söylenen de ilk maddedekilerle aynı. Beşli çete özelinde “şunu yargılayacağız, bunu yargılayacağız” gibi söylemler, kitleler üzerinde, özellikle de kararsız kitleler üzerinde endişe ve hatta korku yaratırmış ve bu kitleleri iktidar partisine oy vermeye yönlendirirmiş(?)
Kılıçdaroğlu uzun zamandır bu söylemi kullanıyor. “Beşli çeteyi yargılayacağım, hesap soracağım” diyor. Ateş İlyas Başsoy’un teorisine göre şu an CHP’nin anketlerde yerlerde sürünüyor olması gerekirdi. Ama CHP, AKP’yi geçiyor görünüyor. Başsoy’un bununla ilgili bir teorisi de var mı acaba?
***
Gelelim Bay Kemal meselesine!
““Bay Kemal” smokin giymiş, viski içen ve bu arada mason örgütleriyle sinsi pazarlık yapan insan temsili bir söz.” demiş Ateş İlyas Başsoy. Yani Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’yla dalga geçmek için söylediği bir sözden böyle Payitaht Abdülhamit dizisindeki türden bir “dış mihrak tipi” yaratmak her kula nasip olmaz. Bugüne kadar hiçbir AKP’linin hayal edemeyeceği türden bir tipleme yaratmış. Yarın birgün Misvak ve benzeri yandaş basında bu tip karikatürler görürsek şaşırmayalım.
“Bay Kemal” meselesinde aslında Kılıçdaroğlu “Bay Kemal”i ilk sahiplendiğinde benim de tuhafıma gitmişti ama sonradan iyi toparladı. Bugün “Bay Kemal” AKP’nin temsil ettiği insan tipinin tam karşısına oturmaya başladı.
***
“Türkiye’nin Amerika, Avrupa, Çin, Rusya, Arap ülkeleri ve İsrail ile ilişkileri sekiz kollu bir terazi gibi. Gerçek ne olursa olsun, siyasetsiz seçmenin gözünde Erdoğan bu işi çok iyi beceriyor; zekice müzakerelerle bir o yana, bir bu yana pas verip, kazançlı çıkıyor.”
Dış politika söylemi ile ilgili muhalefeti eleştirirken Erdoğan güzellemesi yapmak tam da Ateş İlyas Başsoy’a yakışacak bir davranış doğrusu. Muhalefet de “herkesle kavga edeceğiz”, “her ülkeyle arayı bozacağız” demiyor ki? Sadece daha ilkeli olacağız ve ülke çıkarlarını gözeteceğiz diyorlar. Ateş İlyas Başsoy bunun nesini beğenmedi de eleştiri konusu yapıyor, hatta “AKP gibi olun” demeye getiriyor anlamadım.
***
Başsoy’un “Kürt demekten korkma” maddesiyle kastettiği de muhalefetin Kürt meselesini iktidarın eline bırakmaması. Birinci maddede hesaplaşma helalleş diyen Ateş İlyas Başsoy, bu maddede muhalefete “eğer helalleşeceksen Kürtler ve Alevilerle helalleş” diyor.
Muhalefet seçime giderken AKP ile hesaplaşmayacağız, beşli çeteyi yargılamayacağız, dış politikada AKP gibi olacağız diyecek, üstüne de Kürtlerle helalleşeceğiz diyecek ve bu şekilde oyu artacak öyle mi?
Kusura bakmasın ama Ateş İlyas Başsoy özelde CHP tabanını, genelde 6’lı masayı destekleyen kitleyi hiç tanımıyor. Şimdi Kılıçdaroğlu çıksa dese ki “biz iktidara geldiğimizde Kürtlerle helalleşeceğiz, Kürt açılımı yapacağız”, aday olsa da olmasa da muhalefetin oyu yarı yarıya düşer.
Ateş İlyas Başsoy, muhalefete AKP’nin yıllar önce yaptığı hatayı öneriyor ama yemezler.
***
“Suriyelileri yollarsan, siyasetsiz seçmen kimi sömürecek?”
Bu da Ateş İlyas Başsoy’un son maddesi. İnanın bu maddeyi okurken de şimdi üzerine yazarken de Ateş İlyas Başsoy adına utanç duyuyorum. “Suriyelileri yollarsan, siyasetsiz seçmen kimi sömürecek?” nasıl bir cümledir? Bir insan, bir solcu, ironi için bile olsa böyle bir cümleyi nasıl kurar?
Suriyeli göçmenleri göndermeyelim, peki. Onları sömürü çarkından da kurtaralım, tamam. Peki, bunu nasıl yapacağız? Keşke Ateş İlyas Başsoy onu da söyleseydi.
Ya da Suriyelileri savunacağız diye Türk işçi sınıfına nasıl ihanet ettiklerini mi anlatsa acaba? Anlaşılan Ateş İlyaş Başsoy muhalefetin de hem göçmenleri savunan hem de “işçi sınıfı niye bize destek olmuyor” diye ağlaşan sol partilere dönüşmesini istiyor.
***
Normalde BirGün’de çıkan bir yazı için fazlasıyla yer ayırdık biliyorum ama konu sadece BirGün’de çıkan bir yazı değil. Ateş İlyas Başsoy, CHP’nin seçim kampanyalarını yürüten bir isim ve maalesef ki Başsoy’un zihniyeti, CHP yönetiminde de fazlasıyla etkili.
O zihniyet ne mi? Siyaset yapmamak, siyasetten uzak durmak, propagandayı siyasetçilere değil de reklamcılara yaptırmak. Siyasi partinin siyaset yapmaması, ne kadar saçma değil mi? Ama Ateş İlyas Başsoy’un CHP’ye önerdiği şey tam olarak bu. Basoy’un altı maddesini yukarıda alt alta yazdım, dönün bir kez daha bakın, benimle aynı sonuca varacaksınız.
Ateş İlyas Başsoy, birkaç ay önce yine gündemimize girmişti, “Atatürk’ü gereğinden fazla sevmenin zararları” başlıklı yazısıyla. O zaman Ozan Pekgöz, Ateş İlyas Başsoy ve temsil ettiği zihniyetin neden Atatürk düşmanı olduğunu analiz etmiş ve bu zihniyetin CHP’de ne işi olduğunu sormuştu (BirGün yazarından küstah öneri: Atatürk’ü fazla sevmeyin, Ozan Pekgöz, Türk Solu, 9 Mart 2022).
CHP açısından tehlike sanılandan daha büyük. Çünkü CHP “Atatürk’ü sevmeyin” diyen bir adama, hesap sorma diyen bir adama, Kürt de, Suriyeli de, ama yargılayacağız deme diyen bir adama seçim emanet ediyor.
Önümüzdeki seçimler Türkiye açısından ölüm kalım meselesi denecek kadar ciddi. Eğer bu seçimlerde de CHP’nin kampanyasını Ateş İlyas Başsoy yönetecekse vay halimize.