Türkiye, Suriye yönlü askeri ve sivil uçuşlarda Rusya’ya hava sahasını üç aylığına kapattı. Güney Amerika turunda Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ağzından öğrenildi. Çavuşoğlu’nun aktarmasına göre hava sahasının kapatılacağı haberi Mart sonlarında Rus tarafına iletilmiş. Birkaç gün içinde ise Rusya’dan “uçuşları kestik” bilgisi gelmiş.
Öncelikle belirtelim ki, bu bilgi Rusya’nın Suriye ve Afrika’daki bir kısım paralı Wagner askerini Ukrayna’ya kaydırdığı ve boşalttığı bazı üslere İranlıların yerleşmeye başladığı haberlerinin üstüne geldi. Üç gün önce ise, İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace şimdiye kadar Ukrayna’daki 8 bin Wagner’in 3 bin kadarının öldüğünü açıklamıştı.
Sözcü’de Dışişleri kaynaklarına dayandırılan habere göre Türkiye’nin bu hamlesi daha çok NATO’ya yönelik sembolik bir hareket. Gerçi Irak hava sahası Rusya’ya kapanmış değil ama Irak’ın da ne yapacağı belli olmaz. 2015’te Hazar Denizi’nden gönderilen seyir füzelerine karşı hava sahasını kapatmışlıkları var. Ve zaten Suriye’deki askeri kütlenin Ukrayna’ya kaydırılması şu an Rusya için birinci öncelik.
Sonuç olarak çekilme çekilmedir, hava sahası da hava sahasıdır. Batı’daki hava sahaları zaten hepten kapanmıştı. Şimdi de 10 yıldır Suriye’ye adeta çökmüş olan Rusya, ilk defa üç aylığına bu ülkeye Türkiye üzerinden uçamayacak. Tartus’taki deniz üssü üzerinden deniz bağlantısı zaten Montrö hukukundan ötürü kopuk vaziyette. Yani Suriye’de kalan Rus kuvvetleri artık biraz sahipsiz…
“İstihbaratçı”, “strateijist”, “sağlam irade” Putin Reis bunu da hesap etmiş miydi, bilemeyiz. Henüz ortada bir dünya savaşı olmasa da dünyanın dengesini oynatan bir savaş başlattı ama şimdi savaşmadığı cephelerde bile stratejik kayıplar yaşıyor.
İki yıl öncesine kadar kapılarda beklettiği, ocağına düşürdüğü çap fukarası bir sultan özentisinden bile irili ufaklı tekmeler yiyecek kadar düşkün bir Putin’le karşı karşıyayız.
Bu vesileyle gündeme getirilmesi gereken bir husus, Montrö’nün kimin işine yaradığı ile ilgili meselenin artık kesin olarak açıklığa kavuşmuş olması. Türkiye’nin Şubat sonunda savaş hali rejimiyle uyguladığı Montrö sözleşmesinin –Rusçuların beklentilerinin tam aksi yönde– Rusya’nın aleyhine sonuçları olacağını 2 Mart gibi erken bir tarihte Kaya Ataberk yazmıştı.
Ukrayna’nın karadan gönderdiği iki Neptün füzesi ile Karadeniz’in dibini boylayan “Moskva” Kruvazörü, Rus Karadeniz Filosu’nun amiral gemisiydi ve teorik olarak yenisini suya indirmekten başka ikame etmenin hiçbir yolu yok.
Hava sahasının çok kısıtlı ve sembolik kapanması yanıltıcı olmasın. 2 ayda Rusya’nın iflahı kesildi. Bir üç ay sonra Rusya’ya ne olacağı ucu açık bir soru. Savaş öncesi bangır bangır “ABD Montrö’yü delmek istiyor”, diye kıyameti koparan Rusçuların (ki belki haklıydılar) şimdi ne diyecekleri de gerçekten merak konusu.