Dünkü yazımda Özgür Özel’in CHP içerisinde gündeme gelen değişime liderlik etmek istemesine değinmiş ve daha bir hafta önce değişim isteyenleri AKP’li olmakla suçlayan Özel’in bu değişim hevesinin sebebini sormuştum: Acaba Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun emanetçisi mi olacaktı? Bugün kulislerde Kılıçdaroğlu’nun Özgür Özel’e el vereceği konuşuluyor.
Ancak bizim bugünkü konumuz, Kılıçdaroğlu’nun Özgür Özel’e vereceği el değil, seçilmesi imkansız dört tane partiyi Meclis’e taşımak için verdiği el. Ya da adaylığını desteklesinler diye dört partinin genel başkanlarına verilen milletvekili rüşveti.
Özgür Özel’in CHP içerisindeki değişimin liderliğine talip olduğu açıklaması, dün Sözcü gazetesinde İsmail Saymaz’ın köşesinde yer aldı. Özel, orada bu 36 milletvekili olayına da giriyordu. Elbette seçim sürecinde yapılan hata olarak.
Özel, 6’lı masadan yüzde 5 katkı beklediklerini ancak yaptıkları araştırmalara göre katkının 0,7-1 aralığında kaldığını saptadıklarını söyledi. Özel, “Müzakereyle paylaşım bizi sıkıntıya soktu. 39 vekil verdik. Oy kaybıyla sonuçlandı. Kendi seçmenimize de anlatamadık.”
İlk akla gelen soru şu; bu yüzde 5 beklentisi nereden çıktı? Ellerinde böyle bir araştırma mı vardı? Seçimlerden önce anket firmalarının yaptıkları araştırmalar ortada. O araştırmalarda, ki bu firmaların hepsi CHP’yi birinci parti olacağına ve Kılıçdaroğlu’nu kazanacağına inandıran firmalar, Deva, Gelecek ve Saadet partilerine yüzde 1 bile oy çıkmıyordu.
Özgür Özel’in açıklamalarından anlıyoruz ki, bu partilere verilen vekillikler, partilerin aldıkları veya alacakları oya göre değil, bu partilerle yapılan pazarlığa göre verilmiş. Partilerin kurmayları bir araya gelmişler ve sana şu kadar, ona bu kadar diye paylaşmışlar.
Özgür Özel “ittifakın iç hukuku”ndan bahsediyor. Peki bu iç hukukun dayanağı ne? Yani Deva’ya niye 15, Gelecek’e niye 10 vekil? Saadet Partisi, daha önce de seçimlere girmiş ve az da olsa oy almış, tabanı olan bir parti. Neden Saadet’e bu kadar az vekil verildi? Bu dağılımın hangi kriterlere göre yapıldığı belli değil.
Buradan hemen Kaya Ataberk’in Türk Solu‘nun 29 Mayıs 2023 tarihli 640. sayısında yayımlanan “Davutoğlu ve Babacan’la ittifak CHP’ye oy kaybettirdi“ yazısına geçelim. Kaya Ataberk, bu partilerin CHP listesinden vekil çıkardığı yerleri tek tek inceleyerek, bunların muhalefete “katkısını” hesaplamıştı. Kaya Ataberk’in hesabına göre Deva, Gelecek ve DP’nin CHP’ye oy olarak katkısı yüzde 0,69’du ve bu oy oranıyla bu kadar sandalye kazanmışlardı.
Kaya Ataberk’in hesabıyla Özgür Özel’in yüzde 0,7-1 aralığı hesabı tutuyor. Peki CHP ya da Kılıçdaroğlu toplamda yüzde 1 bile oy getirmeyen dört partiye bu kadar çok sandalyeyi niye verdi?
Aslında öyle çok da uzun uzadıya analizler falan yapmaya gerek yok. Kılıçdaroğlu Altılı Masa’nın doğal adayı olarak görüyordu kendini. Ancak Meral Akşener’in “kazanacak aday” talebi, Kılıçdaroğlu’nun işini zorlaştırıyordu. Altılı Masa’da Kılıçdaroğlu lehine dengeleri değiştirmek için diğer dört partinin genel başkanlarıyla kirli bir pazarlık yapıldı ve bu isimlerin desteğiyle Kılıçdaroğlu kendi adaylığı hem Akşener’e hem de tüm muhalif tabana dayattı.
İşte bu 36 vekil de o pazarlıkta Kılıçdaroğlu’nun ödemesi gereken diyetti.