Kaya Ataberk, 9 Mart’ta Türk Solu’nda kaleme aldığı yazıda 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için olası bir Rus müdahalesine karşı uyarıyordu.
Bağımlılık ilişkilerini otokrasiler yelpazesine doğru genişleten AKP’nin bu seçimlerde Rusya’dan özel manipülatif destek almaması için sebep yok.
Ama her şeyden önemlisi, temel caydırıcı güç olarak istihbarata ve karanlık operasyonlara dayanan bir Rusya’nın, Erdoğan gibi bir velinimeti kaybetme lüksü yok. Erdoğan rejimi, katliamcı Kremlin rejimi için önemli bir nefes alanı ve yol arkadaşı.
Türkiye’yi kuzeyden, güneyden, doğudan ve en azından bir döneme kadar batıdan çevrelemiş olan Rus ayısının her şeye rağmen Türkiye’den nefes alabilmesi AKP ile geliştirdiği “özel hukuk” sayesinde.
Karar’ın bugünkü manşeti, Türk Solu’ndaki uyarının üzerinden 1 ayı aşkın süre geçmesine rağmen bu konuda çıkan belki ilk ses.
Rusya, ABD’nin 2016 seçimlerini siber operasyonlarla manipüle etmişti. Resmi ağızdan yalanlanan bu operasyon, “gölge Putin” Prigojin tarafından gururla sahiplenilmişti. Rus devletinin Trump lehine müdahalesi, ABD istihbaratının raporlarında da sabittir.
Rusya’nın Brexit referandumuna, AB Parlamentosu seçimlerine ve çeşitli Avrupa ülkelerinde seçimlere müdahalesi yine zaman zaman gündeme geliyor.
Karar’ın gündeme getirdiği haber, Twitter ağırlıklı. Son dönemde Twitter’da Rus ve Çin ağırlıklı troll ağlarında önü alınamayan bir patlama söz konusu. Buna paralel olarak veri analizleri, seçim sathımailinde platformdaki Türkçe içerikte hatırı sayılır bir artışa da işaret ediyor.
Bir başka önemli konu, troll hesapların muhalif hesapları takip yağmuruna tutması. Standart troll tespit algoritmasının fişlediği hesaplar, böylece adeta kendi pisliğini bulaştırma taktiği ile işe yaramış oluyor. Yoğun troll takibi ve beğenisine uğrayan muhalif hesap, algoritma tarafından fişlenince, görünürlüğü de azalıyor.
Bunun alt yapısı, Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasıyla başlamıştı. Musk’ın ilk işlerinden biri, troll mekanizmalarını ve otokrat devletlerin manipülasyonlarını bertaraf eden ekibi dağıtmak olmuştu. Bunu yaparken elinde müthiş bir ikna silahı vardı. Musk, Biden yönetimiyle ilişkili kimselerin Twitter yönetiminden talep ettiği bir takım iltimasları haber olarak “patlattı”.
Böylece Twitter ekolojisi, Rusya, Çin, İran gibi –Twitter’ı kendi halkına yasaklamış– faşist dikta rejimlerinin fişlenmiş troll hesaplarla bile operasyon yapabileceği bir rıza üretim aracı haline geldi. Kuşkusuz, Musk’ın Rusya ve Çin üzerinden edindiği çıkarın tüm bunlarla alakası var.
Sosyal medyadan başka, Ukrayna işgali ile kendini belli eden algı şebekesi de seçimlerde Erdoğan’a muhtaç olduğu desteği verecektir. Nitekim Karar’ın manşeti sonrası gün içinde Perinçek’in yayın organları da tepki haberleriyle meseleyi göğüslemeye başladı.
Perinçek medyasının, Rus müdahalesi konusunu “Akkuyu açılışı öncesi” vurgusuyla önemsizleştirme çabası önemli.
Tam bir jeopolitik ve ekonomik tuzak olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk reaktörünün seçim öncesi çalıştırılacak olması ve bunun Tayyip Erdoğan tarafından gövde gösterisine dönüştürülecek olması, Putin tarafından AKP’ye uzatılmış başlı başına bir propaganda ikramı.
AKP iktidarı, seçime bu eşitsiz avantajla girerken “patron” Putin’in Akkuyu’da tek kalemde kapı dışarı ettiği 7 bin Türk işçisini, troll gümbürtüsü içinde kimsenin hatırlamadığını da önemle not edelim. Önümüzdeki günlerde “Türkiye’yi nükleer güç yapan Erdoğan” minvalinde Rus destekli propagandalar ekranınızı kirlettiğinde aklımızda bu da olmalı.