Hamas’ın 7 Ekim 2023 saldırısından sonra Gazze’de başlattığı etnik temizlik harekâtının nereye doğru gideceğini ilk Türk Solu yazdı. Daha olayın taze ve tarafların ateşli olduğu ilk günlerde, AKP’nin ABD ve İsrail ile para karşılığı Gazzelilerin Türkiye’ye sürgün edilmesi için pazarlık yaptığını açıkladık.
AKP “Eyyyy İsrail” diye bağırmaya bağırıyordu. Ancak ne zaman böyle cazgırlık yapsalar, pazarlık masasına bir şeylerin satışı için otururlar, biliyorduk. Şimdi sadece o dönem yazdığım yazıların bir kısmının başlığını paylaşıyorum. Sanırım sadece başlıklar meramı anlatmaya yeterli olacaktır:
“AKP-ABD-İsrail, Gazze sığınmacıları için pazarlığa başladı.” (12 Ekim 2023, Türk Solu, https://www.turksolu.com.tr/akp-abd-israil-gazze-siginmacilari-icin-pazarliga-basladi/)
Bu yazıda Türk Solu olarak şu öngörüde bulunduk: “Yaşanacak şudur. Gazze bir ‘kupon arazidir.’ Ancak orada yaşayan 2 milyon Filistinli sorundur. Ama elbirliğiyle tüm taraflar en az 500 bin Gazzeliyi Türkiye’ye yollayabilirler.”
Böylelikle AKP, Türkiye’ye gönderilen Gazzeli başına İsrail’den para alacak ve Gazze’deki inşaat projelerine ortak olacaktı. Üstüne üstlük Türkiye’de bu kirli plana karşı çıkacak muhalifleri de “Yahudi dölü” diye damgalayacaktı. İsrail de istediği etnik temizliği yapacak. Tayyip’in deyimiyle “kazan-kazan.”
Çok geçmedi 7 Ekim saldırısından yıllar önce yazılan bir MOSSAD raporu ortaya çıktı. Bizim öngördüğümüz planın birebir aynıydı. Türkiye’ye gönderilecek Filistinliler için finans fonuna IMF desteğine, fonun Katar’da oluşturulmasına kadar detaylı bir plandı.
İşte ABD Dışişleri Bakanı Türkiye’ye bunun için geldi. Ve 7 Ekim’in üzerinden henüz bir ay geçmişti ki şu yazıyı yazdık:
“Blinken ile Fidan ikinci Nakba için pazarlığa oturdu: Gazzeliler Türkiye’ye sürülecek” (7 Kasım 2023, Türk Solu, https://www.turksolu.com.tr/blinken-ile-fidan-ikinci-nakba-icin-pazarliga-oturdu-gazzeliler-turkiyeye-surulecek/ )
Blinken ile Fidan’ın yaptığı bu görüşmeden dışarıya sızan bilgiler, bizim tahminimizi doğruluyordu. Gazze’den acil insani ihtiyaç çerçevesinde 750 bin kişiden oluşan bir kafilenin Türkiye’ye aktarılması tartışılıyordu. Zaten ilk elden 1000 kanserli hastanın getirildiği dünyaya duyuruldu. Sonra bu nakliyat durdu mu? Hiç sanmıyoruz.
Bu yazıda şöyle yazmışız: “Haberi yine önce yurtdışından, Batı’dan öğreniyoruz. Ülke içinde sonradan duyuluyor. Tepkiler yükselince de; “muhalefet kanserli Gazzelilerin dahi ölmesini istiyor, bunlar İsrail’den beter” diye rezil AKP propagandası devreye giriyor. (…)
İsrail Filistinlileri sürmeye kararlılar ama nereye? Tabii akıllarına ilk olarak AKP’nin, ABD ve AB’nin kiralık “mülteci kampına” çevirdiği Türkiye geliyor. (…) Bunlar “Eyyyy” diye bağırırsa emin olun ki satış yakındır.”
Hemen ertesi gün gazetemizin yazarı Erkan Karaarslan’ın yazısının başlığı ise şuydu: “Blinken ve Fidan, Filistinli göçmenler için anlaştı mı?” (8 Kasım 2023, Türk Solu, https://www.turksolu.com.tr/blinken-ve-fidan-filistinli-gocmenler-icin-anlasti-mi/)
İki ay sonra Blinken yine Türkiye’ye geldi ve bizzat Tayyip Erdoğan ile görüştü. Türkiye’den ayrıldıktan sonra da ağzındaki baklayı sonunda çıkardı. Türkiye, Gazze’nin yeniden inşasına önemli rol oynayacaktı.
İşte o zaman da şu başlıklı yazıyı yayınladık: “Blinken ağzındaki baklayı çıkardı: AKP, Gazze’ye ‘kupon arazi’ olarak talip” (11 Ocak 2024, Türk Solu, https://www.turksolu.com.tr/blinken-agzindaki-baklayi-cikardi-akp-gazzeye-kupon-arazi-olarak-talip/)
ABD’de liderler değişti ancak pazarlık masasında bu taraftaki isimler aynı kaldı. Bu da Trump’un işine geldi. Nasılsa Trump’un deyimiyle Tayyip “iyi pazarlıkçı!” Trump, geçen döneminden hatırlıyor. Haddini aştığını düşündüğünde de “aptal olma” falan diyordu.
Şimdi Trump geldi ve olağan fütursuzluğu ve yüzsüzlüğü ile Gazze için şu yorumu yaptı: “Gazze şeyi bugüne kadar işlemedi. Gazze konusunda diğerlerinden daha farklı düşünüyorum. (…) İyi, yeni, güzel bir toprak parçası almalılar ve bazı kişiler de onun inşası, güzel ve yerleşilebilir olması için para vermeli. (…). Gazze’yi sahipleneceğiz, patlamamış bombaları ve silahları imha edeceğiz, mekanı dümdüz edip enkazlardan kurtulacağız. Kalkındıracağız ve Gazze Orta Doğu’nun gurur duyacağı bir yer olacak (…) Şirin olmak istemiyorum. Ukala olmak istemiyorum. Ama burası Orta Doğu’nun Riviera’sı olabilir.”
Adamdaki hoyratlığa bakın. Gazze’ye “şey” diyor. Orayı Monte Carlo yapacak, orada yaşayanlara da para verecek, bir yerlere yollayacak. Emlakçı kralı planı yapmış. Enkazı kaldırıp, otel yapacak. Sizce nasıl oluyor da bu kadar rahat konuşuyor? Çünkü moloz kaldıracak taşeronlar ile önceden konuşmuşlar.
Hakan Fidan güya bu sözleri kınadı. AKP “kınıyorsa” emin olun ki bu “pazarlığa başlayalım” demektir. Molozdan, enkazdan en iyi bunlar anlar. Teksas’tan müteahhit getirecek değil ya Trump. Hem madem bu iş olacak: “Müslüman” girişimciler Ak-kodamanlar yapsın, öyle değil mi?
Şimdi yine dün ajanslara düşen bir haberi paylaşıyorum: “Gazze anlaşmasıyla serbest bırakılan 15 Filistinli mahkum Türkiye’ye geldi.”
Filistin’deki nüfusun Türkiye’ye “insani nakil” adı altında sürülmesi devam ediyor. Bizimkiler de bunu “mücahitlik”, “ensarlık” kisvesiyle perdeliyor. Diğer taraftan Gazze’nin oteller, gazinolar şehrine dönüştürülmesi için pazarlıklar sürüyor. Bir buçuk yıldır yazdıklarımız eksiksiz çıkıyor.
Bu adamlar yönettikleri Türkiye’yi vatan olarak görmüyor, “pazarlamakla mükellefiz” diyorlar; Filistin’i mi umursayacaklar? Bunlar için vatan yoktur “kupon arazi” vardır. Şimdi anladınız mı “İslam”cılarımızın ultra-siyonist Trump seçildi diye neden göbek attığını?
